ANKARA RAPCILAR
  ,,,,Röportajlar,,,,
 

Gerçek Plağın Verdiği His Hiç Birşeye Değişilmez (Hiphoplife)
Yayınlamış olduğu setlerle tanımaya başladığımız, son olarak Babylon’daki Grandmaster Flash konserinde sahneye çıkarak tüm gözleri üzerinde toplayan Türkiye’nin bize göre en başarılı Hiphop DJ’i DJ Frost, merak edilen soruları cevapladı. Frost ileride yapmak istedikleri anlattı ve Türkiye’de bu işi yürütmek isteyen Hiphop DJ’lerini ilgilendiren konulara değindi.



Seni tanımayanlar için kısaca kendinden ve çalışmalarından bahseder misin ?

1998'den beri hip hop kültürünün içindeyim. Müziğe olan aşkım daha sonraları, break dance'dan djliğe doğru geciş yapmama neden oldu. 2001’den beri de djlik konusunda piyasada var olmaya çalışıyorum.su ana kadar çeşitli parti, organizasyon, tanıtım ve albümlerde yer aldım.

DJ'liğe nasıl başladın ? Başlamanda etkili olan şey neydi, anlatır mısın?

Dj'liğe başlama nedenim müzik piyasasının içinde bir şekilde var olmaktı, ilk defa wild style filminde Grandmaster flash'i gördüğümde de yapmak istediğim şeyin dj’lik olduğunu, müzikte kendimi ifade edebilme yolunun dj’lik olduğuna karar verdim.

Türkiye'de Hiphop DJ'liği belki de bu kültürün en az ilgi gören kolu. Bu durumu neye bağlıyorsun ?

Gerekli dj araç, gereçlerinin ülkemizde pahalı oluşu ve Türkiye’deki insanların vizyon darlığı, müzik kültürünün zayıf oluşu.

Sence bu kolu geliştirmek için ülkemiz şartlarında neler yapılmalı ?

Dj ve müzik malzemeleri satan firmaların fiyatlandırma politikalarını değiştirmeleri ve biraz daha tanıtıma ağırlık vermesi, hip hop dj'liği ile uğrasan insanların da ellerinden gelenin daha fazlasını yapması gerekir.


Uzun yıllardır bu kültürün içerisindesin ve çeşitli çalışmalarla insanların karşısında yer aldın. Piyasa içinde bir kabul görmüşlük ya da bir doygunluk hissi yaşıyor musun ?

Evet, şimdilik az da olsa bu duyguları yaşıyorum.

İşin dinleyici kısmına bakacak olursak, yapmış olduğun projeler ve almış olduğun sahneler ışığında müziğine gelen reaksiyonlar ne boyutta, istediğin düzeyde seyrediyor mu?

Reaksiyonlar iyi, ama asıl amacım daha geniş bir kitleye hitap etmek.Şu anda sadece belirli bir kitlenin dikkatini çekebiliyorum, ama yakında daha iyi işlerle bunun da üstesinden geleceğim inşallah.

Crak ve Emir gibi önemli isimlerin albümlerinde scratch'lerini gördük. Bu tip birlikteliklerin devamı gelecek mi ?

Yok, büyük ihtimal devamı gelmeyecek çünkü uzun bir süre kendi projelerimle meşgul olacağım.

Türkiye'de "Fader" kabiliyeti bile iyi olan DJ pek göremezken, görüntülerine baktığımız zaman "Beat juggling" gibi son derece disiplin isteyen bir stilde gayet başarılı olduğunu görüyoruz. "Beat juggling" işinin üstesinden gelebiliyor olman ciddi bir disiplinle çalışıyor ve pratikler yapıyor olman anlamına geliyor. Hiphop DJ'i olma yolunda yeni adım atanlara ve bu tarzda başarılı olabilmeleri adına verebileceğin ipuçları nelerdir ?

Aslında benim yaptığım beat jugglinler çok basit olanları ,ama buna rağmen çalışmaları gerçekten yorucu oluyor. Saatlerce hep aynı şarkı üzerinde çalışmak insanin aklını alabiliyor. Tavsiyem işin sadece scratch yönü ile ilgileneceklerine müzik yönünü de araştırmaları, hip hop müziğini geçmişten günümüze bütün formları ile iyi bilmeleri, iyi bir müzik kulağı ve geniş bir vizyona sahip olmaları en önemelisi de kesinlikle yılmadan, sıkılmadan çalışmalarıdır.

Şu an dünya üzerindeki DJ'lere bakıp yerinde olmayı istediğin bir isim var mı, bizimle bu isimleri paylaşır mısın ?

Aslında kimsenin yerinde olmak gibi bir gayem ya da hayalim olmadı ama hayranı olduğum djler: Grandmixer D.st.Jazzy Jeff, Kid Capri, Cash Money, Evil Dee. diyebilirim.

İlerde bulunmak istediğin konum, rapper ve DJ ikilisi olarak sahnelerde yer almak mı yoksa tek başına sahneni alıp insanlara setlerini dinletmek mi ?

Tek başıma hareket etmeyi daha çok tercih ediyorum. Ama gelecekteki projelere göre bu durum değişebilir.

Tarz olarak "old school" çalışmalardan dem vurduğunu görüyoruz. İlerde daha alternatif veya elektronik sentezli çalışmalar hazırlamayı düşünüyor musun ?

Evet bir oldschool sevdası var içimizde ama insanların sadece bu şekilde beni tanıması rahatsızlık veriyor, ben aslında  her döneme ait hip hop çalışmalarını dinliyor ve çalıyorum. Ama henüz bunu insanlara gösterme fırsatım olmadığı için beni böyle bilen çok ne yazık ki. Alternatif bir çalışma olarak önümüzdeki zamanlarda da özenle seçmiş olduğum ''Türkce Funk'' şarkılarını bir mixtape'de toplamayı düşünüyorum.

Kimi zaman bir nevi dijital plak olarak açıklayabileceğimiz "serato live scratch", kimi zamansa analog tercih edip "vinyl" kullanıyorsun. İkisinin muhtemelen bir DJ açısından farklı tadları vardır. Hangisi senin için daha etken rol oynuyor ?

Clublarda tabi ki serato daha etkili ve pratik. Bütün şarkılar laptopta, çalarken hiç bir problem yaşamıyorsun, feedback olmuyor. Gerçek plakta ise plak yamuk olabiliyor, ses kalitesi düşük olduğu için feedback yapıyor, uğultu olabiliyor ve de o kadar plağı taşımak zor oluyor. Ama yinede gerçek plağın verdiği his hiç birşeye değişilmez. Aldığın plağı pikabına koyup dinlerken bir yandan da plak kapağını incelemek çok güzel bir his.

Türkiye'de elektronik müzik, özellikle son günlerde yapılan albümlerle ve DJ'lerin mainstream isimlere yaptığı remikslerle başarısını bir şekilde ispatladı. Bunu hiphop'ta göremiyor olmamızın nedenini neye bağlıyorsun ?

Türkiye’deki dinleyici kitlesi ve o standartlarda hip hop dj’lerinin olmayışı…


Türkiye hudutları içinde DJ'im diyenlerin sıkıntısını hemen hemen hepimiz biliyor gibiyiz. İstenilen plaklara ve diğer materyallere ulaşmanın bir hayli zor olduğunu ve fiyatların da cep yaktığını görüyoruz. Sen bu konudaki zorlukları nasıl aşıyorsun ve plaktır, diğer materyallerdir bilumum ihtiyaçlarını yaşadığın şehirde karşılayabiliyor musun ?

Plak konusunda kısmen de olsa ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum. Funk, soul  plaklarını elimden geldiğince topluyorum. Dj malzemelerini gerek İzmir gerekse İstanbul’dan karşıladığım olmuştur. Ama İzmir bu konuda biraz zayıf kalıyor.

Babylon'da ki "Grandmaster Flash" konserinde şu an icra ettiğin müziğin şekillenmesinde büyük payı olan bir kişiyle aynı sahneyi paylaşmanın sende yarattığı his nasıldı ?

Zamanında bu işe girmeme neden olan kişi ile yıllar sonra yan yana gelebilmek gerçekten benim için tarif edilemez bir histi.O gecede bulunan herkesin de aynı hisler içerisinde olduğunu düşünüyorum.

İzmir'in rap müzikte sürekli yükselen bir potansiyeli var. Özellikle son senelerde DJ konusunda yer altından oldukça başarılı isimler çıkmasının mantıklı bir açıklaması var mıdır yoksa bu bir tesadüfi durum mudur?

Tam olarak bilemiyorum, her ikisinin de etkisinin olduğunu söyleyebilirim.

Sen de müzik yaşamını İzmir'de sürdürüyorsun. Bu işlerin merkezi olan İstanbul'a gelmek gibi bir düşüncen var mı peki ?

Mayıs ayına doğru bir parti vereceğim İstanbul’da, onun dışında kalıcı olarak İstanbul’da bulunamayacağım gibi görünüyor ama gelecekte yerleşme durumu olabilir.

İleride yayınlamayı düşündüğün projeler arasında "DJ No-Frost & DJ Mahmut: Rare Funk & Drum breaks" çalışmasının haberini şimdiden müjdelediğini görüyoruz. Bu proje ve projenin tarihi hakkında bilgi verebilir misin ?

Bu projenin fikri Mahmut abi’nindi aslında. Onun önerisiyle bu işe giriştik. 30 dakikasını Mahmut abi, diğer 30 dakikalık kısmını da ben üstlendim. Bu mixtape bboy ve bgirl kardeşlerimiz için düşündük. Mixtape'in kapak çizimini ben, düzenlemesini ise kmrone yaptı. Fakat Mahmut abinin yoğun iş temposu yüzünden ona ait olan 30 dakikalık kısmı henüz tamamlayamadı. Onu beklemekteyiz şimdilik, yakın zamanda piyasaya süreceğiz inşallah.

Gelecek planlarından ve müzikal hedeflerinden bahseder misin ?

Müziğin prodüksiyon kısmına kaymak gibi bir düşüncem var, ama Türkiye’de hip hop dj'i olarak da insanların zihninde kalıcı bir etki bırakmak bu işi daha yükseklere taşımak ideallerim arasında.

Eklemek istediğin bir şey var mı ?

Röportaj için hiphoplife.net  ekibine teşekkür ederim, saygılarımla.

Foto: Burçin Esin

Full Album: NoFrost Mixtape (Part 1)
Full Album: NoFrost Mixtape (Part 2)
Mp3: NoFrost - Minimix With Serato Dijital Djying
Mp3: NoFrost - Represting
Mp3: Crak - Hesap Ver (NoFrost Edition)


MySpace: www.myspace.com/djnofros

********************************************************************************************************************************

Da Poet (Reset Magazine)
Kısa süre önce "Selam Dünyalı" adlı yeni solo albümünü satışa sundun. "Dünyayı Kurtaran Adam"a bir çok göndermenin olduğu albüm ve albüm için organize ettiğin "Selam Dünyalı Release Party" hakkında bilgi verebilir misin?

Parti belki de son zamanlarda yapılmış en iyi underground partiydi. Çok iyi bir mekanda çok iyi bir ses sistemiyle yapılmadı ama insanların ilgisi ve mc'lerin performansları muazzamdı. Bu tip az ama öz organizasyonlara ihtiyaç var. Buna da ilgi gösteren herkese teşekkür ediyorum.

Underground olarak satışa sunulan albümler beklenilen ilgiyi görüyorlar mı? Bu müziğin piyasasının nasıl işlediği hakkında bilgi verebilir misin?

Tabii ki albümler ilgi görmüyor yeterince. İnternet gibi bi ortam varken ilgi görmesini de beklemiyorum. Her malın alıcısı bellidir, almak isteyen Türkiye'nin öbür ucunda bile olsa alıyor, geri kalan kocaman güruhsa bunu internete veriyor -indiriyor- benim veya bu işle uğraşan insanların verdiği emeği çalıyor. Yani artık her şey internetten yürüyor bu piyasada. Pek hoş bir durum değil bu, organizasyonlara katılımdan tutun albüm satışlarına kadar her şeyi olumsuz etkiliyor.

Genelde Da Poet denilince akla ilk olarak beatmaker kimliği gelir. Müzikal kimliğinin, senin için lirikal yönünden daha başarılı ve daha önde geldiğini söyleyebilir miyiz?

Yani MC olarak kendimi bu kadar geri plana da atmak istemem. Sonuçta benim sadece mc olarak kazandığım özellikle biri Freestyle King olan 2 yarışma, yaptığım birçok albüm, sahne aldığım yüzden fazla konser var. Tabii ki ben her zaman söylemişimdir benim ön plandaki yönüm müzik prodüksiyonudur diye. O konuda hala iddiam devam ediyor, edecek de.

Türkçe Rap'in zirvesinde kabul edilen Ceza'nın underground çıkışlı "Evin Delisi" adlı albümünde bir çalışman bulunuyor. Bu çalışma istediğin yönde bir destek ve neticesinde kazanç sağladı mı sana?

Şüphesiz Ceza Türkiye'nin rap adına en ünlü ismi, otomatikman onun sahip olduğu geniş kitle tarafından sizin de bilinmenize takip edilmenize yol açıyor bu. Güzel sonuçlar doğurdu benim açımdan, tanınmama yardımcı oldu.


Geçtiğimiz senelerde Hiphoplife.net adlı internet sitesinin düzenlediği Freestyle King yarışmasında birinci oldun. Buna ek olarak Patos Music Project'in düzenlediği bir başka yarışmada da Raziel Nisroc'la birlikte T-Rap birincisi seçildin. Tüm bu derecelerin müzik hayatına olan etkilerinden bahseder misin?

Sanırım buna da aynı cevabı vereceğim. Bu yarışmalarda tanınmama katkıda bulundu, daha çok yorum aldım, daha çok konsere davet edildim, adım daha çok telaffuz edildi. Bunun dışında hayatımda pek bir şey değişmedi. Kanımca çok çok da büyük başarılar değil. Amacım daha büyükleri.

Dinleyiciler olarak biz yeni çıkan albümünden sonra eski albümlerinle karşılaştırma yapıyoruz; bireysel olarak gelişmeleri ve değişiklikleri kendimize göre yorumluyoruz. Madalyonun diğer yüzünde, üretici koltuğunda oturan biri olarak sen, albümlerinin dünden bugüne çizgisini nasıl değerlendiriyorsun?

2005 Sert Ünsüzler albümünden bu yana müziğim çeşitli değişimler yaşadı. Yaptıkça daha da kendini buluyor, kendi stilinize sahip oluyorsunuz. (Ne yazık ki Türkiye'deki mc'lerin ve beatmaker'ların en büyük eksikleri bu: Araştırma yapmamaları, bir stile, bir sounda sahip olamamaları.) Müzik yapmaya başlarken bilmediğiniz birçok şeyi öğreniyor, insanlar tanıyor, albümler dinliyorsunuz ve bunların hepsi sizi değiştiriyor. İnsanlara sunduğunuz yemeğin içinde bir lezzet olarak yer alıyor. Ben bir stile sabit olan ancak kendini tekrarlamayan bir müziğin taraftarıyım. Bundan sonra da müziğimde değişimler devam edecek, hayatta ne sabit ki?

Biliyoruz ki artık müzik yapmak da, müziğe ulaşmak da çok kolaylaştı. Senin gibi müziği alt zeminden belli bir yerlere getiren biri için bandrollü albüm yapmak da kesin bir çözüm gibi durmuyor sanırım. Bu konudaki düşüncelerini alabilir miyiz?

Bandrollü albümün sanırım o bandrolündeki hologram insanların gözünü çok alıyor, çok aldatıyor insanları. Türkçe Rap'te son 2 senedir üstünde bandrol olup da başarılı bulduğum şahsen hiç bir albüm yok, isteyen üstüne alınabilir. İlk önce mesele müzik olarak, mesaj olarak, duruş olarak ortaya ne koyduğunuzdur. Yoksa kültür bakanlığı parayı basan herkese bandrol verebiliyor. İşte parayı basanlar da düdüklerini, kulaklarımızı tırmalaya tırmalaya çalıyorlar!

2009 yılı içerisinde seni ne gibi çalışmalar ve projeler içinde görebileceğiz, bilgilendirir misin bizi?

İlk defa buradan açıklıyorum; Da Poet & Patron albümünün ikincisi gelecek, çok farklı bir soundla. Ayrıca kendim bir EP yapacağım, ismini de yakında açıklayacağım. Yıl sonuna doğru büyük sürprizler olabilir.

Seni merak edenlerin çalışmalarını takip edecebileceği güvenilir adresler nelerdir?

myspace.com/dpdapoet , da-poet.net , hiphoplife.net .

Online: www.resetmagazine.net
 

***************************************************************************************************************************************************

Kimseye Soğuk Bakmıyorum (Hiphoplife)
Kuşu Kalkmaz ile büyük bir çıkış yapan ve 8 yıl sessizliğini koruduktan sonra 2008 içerisinde "Şöhret Yolu" adlı albümünü piyasaya süren Sultana ile yeni albümünü ve bu 8 yıllık sessiz süreci konuştuk. Pop dünyasındaki sanatçılarımızla bulunduğu çalışmalar ile ününe ün katan Sultana ile gerçekleştirdiğimiz röportajı sizlere sunuyoruz. Keyifli okumalar dileriz.

8 yıl aradan sonra ikinci solo albümün "Şöhret Yolu" ile raflardaki yerini aldın. 8 yıl iki albüm arası için gayet uzun bir süre. Bu 8 yılını nasıl değerlendirdiğini anlatır mısın ?

Bu zaman süreci içinde çalışmalarıma devam ettim. Hayatımı gazetelere haber vererek yaşayan bir insan değilim o yüzden gözlerden uzak olarak çalışmalarımı sürdürdüm. Bir albüm ortaya çıkarmak çok kolay bir iş değil hele ki hip-hop tarzı müzik yapıyorsanız. Prodüksiyonunu İstanbul’da yaptık işin ne kadar kolay veya zor olduğunu tahmin edersiniz artık. O yüzden zamanla işimi değerlendirmiyorum. Önemli olan ortaya çıkan sonuç. Ben bu sonuçtan memnunum.

Albümün hazırlanma aşamasından, perde ardındaki isimlerden ve gelen eleştirilerden bahseder misin ?

Değerli birçok müzisyenle çalıştık. Albümün alt yapılarını Mehmet Can Erdoğan stüdyosunda hazırladık. Ben de İstiyorum parçasını Orkun Tunç ve Taner Yurdunkulu ile yaptık. Albümde ayrıca misafir rap sanatçılarımız var. Aziza A. ile Taklaya Geldin söyledik, Fresh B. ile Söz Veriyorum, Suikast ile Şöhret Yolu ve 360? parçalarını yaptık. Petroil şarkısında Hüsnü Şenlendirici klarnet çaldı. Gelen eleştiriler gayet olumlu.

Albümdeki düet listesinde yine Aziza A'yı görüyoruz. Yer aldığın her projede Aziza A ile etkileşim içerisindesin. Nasıl bir araya geldiğinizden, arkadaşlığınızdan ve müzik hayatınızdan bahseder misin ?

Aziza ile tanışmamız 90’ların sonunda oldu. O zaman ben New York’da yaşıyordum ve ilk albümün çalışmalarını yapıyordum. Aziza’nın yapımcısı benim o sıralar çalıştığım yapım şirketini tanıyormuş ve NY’a yaptığı ziyaret sonucu Türkçe rap yapan bir Türk kızı’nı duyunca şoke olmuş çünkü o zaman Almanya’da dahi bu işi yapan bayan çok az ve NY’da böyle bir durumla karşılaşınca hemen tanışmak istemiş ve onun sayesinde Aziza ile tanıştık ve anında kaynaştık. Aziza, hem duruşu, hem kişiliği, hem de sanatıyla çok takdir ettiğim, çok sevdiğim arkadaşımdır. Başından beri ortak çalışma yapmak istedik ve bu albümde gerçekleştirebildik.


Hiphop ile uğraşan diğer bayan isimleri devamlı birbirleriyle etkileşim içinde görürken seni sadece Aziza A ile birlikte görüyoruz. Bir röportajında da "ortaya çıkan bayan isimler ya birisinin sevgilisi ya da kız kardeşi oluyor" demiştin. Aziza A dışındaki bayan vokallere neden soğuk bakıyorsun ?

Kimseye soğuk bakmıyorum. Neden bana bu soru soruluyor anlamıyorum da. Başından beri bizi yermeye çalıştılar. Yaptığımız müziğe laf etmeye çalıştılar. Böyle saçmalıklarla ilgilenemem. Beni yerecek adam kadın her kimse önce gitsin Bed-Stuy da dolaşsın (eminim bed-stuy nedir bilmez bile), Fab 5 Freddy ile sohbet etsin (onun kim olduğunu biliyorsa tabii) sonra gelsin hip-hop hakkında ve yaptığım müzik hakkında konuşsun.

Aziza A'nın da eşlik ettiği “Taklaya Geldin” şarkısında yine müstehcen tavrınla ön plandasın. Korunmadan ilişkiye girilmeyi eleştirdiğin bu parçanın hikayesini anlatır mısın ?

Çok anlamlı ya da özel bir hikayesi yok. Kadın hep evlenmek ister, erkek bu durumdan kaçar. Sonra kadın hamile kalarak erkeği taklaya getirir. Kadınların evlenmek için kullandığı bu stratejiyi ti-ye alıyoruz.

Geniş ve cesur bir görüşe sahipsin, şarkılarında bir bayandan beklemediğimiz kadar açık ifadelere rastlıyoruz. Hatta albümün her köşesinden erotik bir tat alabiliyoruz ?

Her köşesinde mi?! Yapma ya! Bir bayandan beklenmeyen açık ifade ile ne demek istediğinizi anlayamadım açıkcası. Ben ilahi söylemiyorum, hip-hop müziği yapıyorum.

"Şöhret Yolu" şarkısında şöhret olmanın yollarını ve bedelini eleştiriyorsun. Oysa bir albüm çıkarmanın, film yapmanın temelindeki nedeni ele alırsak aslında herkesin amacı bu yoldan geçmek değil midir ve sence bunun bedeli neden bu kadar ağırdır ?

Bir insan bir şeyi çok isteyebilir. Ona sahip olmak için çıktığı yol kendi değerleri ile çarpışıyorsa ve bu yolda o insanı kişilik aşımına uğruyorsa evet o zaman şöhretin bedeli oldukça ağır olur düşüncesindeyim.

Albümde doğu ve batı müziğinin izlerini iç içe geçmiş bir biçimde görüyoruz. Bunun sebebini uzun yıllar Amerika'da yaşamana ancak kökeninin buraya ait olmasına bağlayabilir miyiz, albümdeki sound hakkında neler söylemek istersin ?

Bize has bir müzik yapıyorum. Bence bu daha orijinal. Bizdeki en büyük eksiklik de bu zaten. Maalesef Hip-hop prodüktörü yok denecek kadar az. Halen Amerikan beat’leri üzerinden veya benzeri ritimlerden müzik yapılıyor. Müzik insanın ruhunu, kültürünü yansıtır. Bizim kültürümüzde hem doğu hem batı vardır ve bunu müziğimde işlemem kadar doğal bir şey olamaz. Dibidik parçasında Ankara havası şarkıdan sampling yaptık. Soul bir şarkıdan da yapabilirdim bu samplingi ama doğal olmazdı. Çünkü bizim kültürümüz soul müzik ile yaşamıyor, anlatabiliyor muyum?


Farklı müzik türleri ile etkileşimde bulunarak bu tarz coverları çoğaltmayı düşünüyor musun ?

Yapılabilecek müzik sınırsız. Keşke ortam daha müsait olsa neler çıkardı. Umarım yakın gelecekte daha uygun şartlar gelişir ve biz de daha hür müzik yapabiliriz.

Kuşu Kalkmaz adlı şarkına gelen yasaklardan ve o dönemde ki ruh halinden bahseder misin ?

Klibe yasak geldi. İçeriğindeki pavyon, sigara ve içki görüntüleri Türk geleneklerine aykırı görülmüş. En köhne kasabada bile pavyon bulunan bir ülkede böyle düşünülmesi komik değil mi sizce? Anlamsız, ikiyüzlü bir yasak. Şarkının derinliği es geçildi. Bu bende hayal kırıklığı yarattı. Özellikle magazinsel olarak hep bir cinsel yöne çekilmek istendi. Bugün bile hala müstehcen şarkılar yazıyorsunuz diye röportaj soruları ile karşılaşıyorum. Tek bir şarkı bu, başka böyle şarkı yok.

Bu yasakların ardından "Kuşu Kalkmaz" İnsan Hakları Beyannamesi'nin 60. yıldönümü için hazırlanan bir projeye dahil edildi. Bu olay nasıl gerçekleşti ?

Bir önceki soruda bu şarkıdaki derinliğin burada es geçildiğini söylemiştim ama bakın İnsan Hakları komitesi bunu anlamış!

"Petroil" ile albümünde savaşı da ele alıyorsun. Doğu ezgilerinin hakim olduğu şarkıda aslında Doğu ve Batı arasındaki mücadelede tuttuğun tarafı yazdıklarının yanında altyapıdaki izlerle de belli ettiğini görüyoruz. Bir bayanın gözünden "savaş" nasıl gözüküyor ?

Aynen şarkıda anlatıldığı gibi.

"Önsöz" de 10 emir sayıyorsun. Nedir bu 10 emir ve birbirinden farklı temalardaki bu 10 emirin senin hayatına etkisi nedir ?

Metaforik bir şarkı bu. Benim için önemi olan 10 temayı on söz olarak söylüyorum.

"N'apsam" adlı şarkında da başka şarkılardaki sözleri senin ağzından senin yorumunla görüyoruz. Bu şarkının hikayesi ve çıkış noktası nedir ?

Çerkez Kızı albümü ilk Türkçe hip-hop albümü olarak ortaya çıktı ve hiphop nedir birçok insan merak etti ve sordu. Rapçi nedir soruldu. Bizdeki halk ozanlarının sokak şairleri karşılığı diye açıklama vermiştim o zaman. Ne yapsam da halk manileri ve halk türküsü kullandım. İlk albümümde Pek Yaman parçasında da halk manilerini rap yaptım aynı konsept. Yine bu müziği icra ederken kendi kökenimize inmek ve bizden ritimlerle bütünleştirmek amacıyla yaptım.

Albümün nakaratlarında nameli vokallerle sesini ön plana çıkarıyorsun. İleride seni sesini daha iyi kavrayabileceğimiz, farklı tarzlardaki çalışmalarda görebilecek miyiz ?

İleri de yeni ve farklı çalışmalar denemek istiyorum.

MySpace: www.myspace.com/cerkezkizi
Albümü Satın Al: Sultana - Şöhret Yolu

********************************************************************************************************************************************************************

Ritme Takılma Mesaja Bak (Zaman)
Rap müziğin grafiği ülkemizde gittikçe yükseliyor. Artık caddelerde, sokaklarda, televizyon dizilerinde, sinema filmlerinde ve birçok sanatçının albümlerinde rap ezgileri kendini gösteriyor. Şimdi 'rap'in yelpazesine şimdi bir de yarışma eklendi.

Rap star isimli yarışma programı bu müziğin popülaritesini daha da artıracağa benziyor. Rap deyince Türkiye'de ilk akla gelen isim Ceza. Sayısız hit şarkıya, düete ve birçok albüme imza atan sanatçı, yaklaşık bir yıldır gözlerden uzak Almanya'da yaşıyordu. Geçtiğimiz günlerde, 'bomba' bir albümle yurda döndü. Sanatçı, Almanya'da yaşayan Türk rap sanatçısı Killa Hakan'la birlikte ilk kez bir düet albüme imza attı. İki sanatçının 'Bomba Plak' adını verdikleri albümde savaş, ırkçılık, çıkar ilişkileri, yolsuzluk, politik çarpıklıklar ve daha birçok konuya dikkat çekiliyor. Rap müziğinin kökeni Amerika olmasına rağmen bu albümde Amerikalı rapçiler de eleştirilerden nasibini alıyor. Kadın istismarı eleştiriliyor ve kadın sömürüsüne dikkat çekiliyor.

LAYLAYLOM DİNLEYİCİ İSTEMİYORUZ

Türkiye'de rap müziği denince ilk akla gelen Ceza ve Almanya'da yaşayan gurbetçi rap sanatçısı Killa Hakan, Bomba Plak adlı albümde bir araya geldi. Albümde savaştan ırkçılığa, yolsuzluktan kadın istismarına kadar birçok konu sert sözlerle eleştiriliyor. Ceza ve Killa Hakan rap müziğinin Türkiye'de geldiği yerden memnun. Sanatçılar, bu müziğin ülkemizde gelecekte hak ettiği yere geleceğinden emin. İnsanların bu müziği dinleyenlerin ya da yapanların görünüşüyle değil sözleriyle ve verdiği mesajlarla ilgilenmesi gerektiğini söyleyen ikili, İsrail'in Filistin'de gerçekleştirdiği trajediyi de sert bir dille eleştiriyor. İki sanatçıyla albümle ilgili konuştuk.

Ortak albüm fikri nasıl oluştu?

Killa Hakan: Biz uzun süredir tanışıyoruz. Hep böyle bir albüm için imkân arıyorduk. Birlikte gittiğimiz konserlerde inşallah bir gün bir araya geliriz diyorduk. Tam bunları düşünürken Ceza, Berlin'de bir rap atölye çalışmasına başladı. Türk gençleri de dahil Avrupa'nın birçok ülkesinden gençler bu atölyeye katıldı. Bu çalışmalar devam ederken bir de albüm çalışmasına başladık. Hem Türkiye hem de Avrupa versiyonu olan bir albüm yaptık.

Albümün Avrupa versiyonu ile Türkiye versiyonu arasında ne fark var?

K.H: Türk versiyonu sadece Türkçe. Avrupa versiyonunda Almanca çok tanınan hit parçalar var. Bu albümle Avrupa'da da tanınan birçok rap sanatçısına sahip olduğumuzu göstermek istedik. Ayrıca Avrupa'daki birçok ünlü rap sanatçısı ile de çalıştık.

Aslında müzikte dil farkı önemli değil. Rap müziği sözlerin hızlı geçtiği bir müzik. Bu müzik de dil sorunu yok diyebilir miyiz?

Ceza: Biz de yıllarca yabancı müzik dinledik. Almanca rap'i anlayamıyorum ama dinlediğim zaman beni gerçekten etkiliyor. Mesela ben İspanya'da konser verdiğim zaman hiç Türkçe bilmeyen insanlar da gelip dinlediler. Dil bilmek insana daha büyük keyif verir tabii ki ama önce insanları müzikle etkilemek gerekiyor. Müzikten ve sizden etkilenenler sözleri de merak ediyor ve biz de açıklıyoruz. Ben Amerika'da da konser verdim. Yabancıların da sizi ve müziğinizi talep etmesi dil farkının ortadan kalktığının göstergesidir. Anlaşıldığında daha zevkli olur.

Bomba Plak'ta bu müzik kültürün doğduğu yer olan Amerika'daki rap kültürünü ve şarkılardaki kadın istismarını eleştiriyorsunuz...

K.H: Herkesin kültürüne saygımız var. Biz rap'i kendi dilimiz ve değerlerimizde yaptığımız için bize uygun olmayan şeyleri eleştiriyoruz.

Ceza: Mesela 50 Cent filmlerinde çıplak kadın oynatabiliyor. Amerika'daki rapçiler kliplerinde 'ben kadın satıcısıyım' diye gezebiliyor. Biz böyle bir şey söyleyemeyiz; zaten söylemiyoruz da. Ben orada yapılan kadın istismarını Yerli Plaka adlı şarkımın klibinde de eleştirmiştim. Zenginlik, kadın ve lüks arabalar değil rap müzik. Aksine toplumdaki ve dünyadaki yanlışları eleştiren bir müzik bizim yaptığımız. Bu albüm için çektiğimiz klipte de onlar gibi her şeyin sahibi olmadığımızı halkın ve sokakların içinden geldiğimizi vurguluyoruz.Bu müziğin kökeni orası olabilir ama herkes kendi değerleriyle var olur.

Giyim tarzından dolayı gençlere kötü örnek olduğunuz konusunda rap eleştirisi yapıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ceza: Gençler artık kendilerini bir şekilde göstermek istiyorlar; sporla, elde ettikleri başarılarla ve giyim tarzları ile... Mesela sokaklarda, Punk dinleyenler saçlarını Mohikan şeklinde kesip, renkli ayakkabıları parlak kıyafetleri ile geziyorlar; Metallica ve rock dinleyenler uzun saçlı, simsiyah elbiseler giyip geziyorlar. Rap dinleyen gençlerin de belli bir giyim tarzı var haliyle. onlar da ben buyum diyor. Mevlânâ'nın bir sözü var 'Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol' diye. Ben neysem öyle giyiniyorum. Tam Amerikalı rapçiler gibi giyinmesek de biz de belli ediyoruz tarzımızı. Şekle fazla takılmamak lazım. Sözlerimizi ve mesajlarımızı dinlesinler. Bunu eleştirenlere de saygı duyarız ama rapçi gibi giyinince Amerikan olunuyormuş diye bir eleştiriyi kabul etmiyoruz. Almanya ve Fransa'da rapçi Türk gençleri daha ciddî giyiniyorlar, bazı ülkelerdeki arkadaşlarımız da aşırı abartıyor ve değişik renkte saç sakal şekilleri, küpeler... Bizim istediğimiz daha ciddi bir şekil, aynı zamanda toplumumuza da uygun olan. Zaten gençlere de terbiye verecek biz değiliz. Ki hiçbir zaman yanlış örnek olduğumuzu da düşünmüyorum. Biz her zaman söylemişizdir: "Kavga etmek yerine sözlerinizle meseleleri çözün, etnik kökenleriniz, giyinişiniz, dinlediğiniz müzik yüzünden birbirinizden ayrılmayın, kitap okuyun, eğitiminizi sonuna kadar devam ettirin..." Bizim en büyük mesajlarımız bunlar. Savaşa, ırkçılığa karşı olduğumuzu dile getiriyoruz. İnsanlar sadece yanlış gibi gördükleri şeyleri örnek gösteriyor. Biz de yapabiliriz kadınlarla materyalleri biz de kullanabiliriz. Ama bizim derdimiz bu değil, anlatılacak daha çok şey var.


Bu albümde çok sert sözler ve eleştiriler var. Bu kadar sert sözlerin nedeni ne?

K.H: Bu albümde, olduğumuz ve yaşadığımız durum neyse onu dillendirdik. Senelerden beri aldığımız öğretimlerin kafamızda oluşturduğu filmle zamanı birleştirip metinler oluşturuyoruz. İlk defa böyle bir çalışmamız olduğu için açık bir şekilde duygularımızı belli etmek istedik. Hip-hop sert de olabilir yeter ki sınırını , konuşacağını, anlatmak istediğini bil ve onu vatandaş anlasın. İlla al gülüm gel gülüm de olsun istemedik.

Ceza: Yerine göre çok ağır söylemler de var. Günlük hayatta da insanlar birbirlerine ağır küfürler ediyorlar ama başka bir yerde duydukları zaman 'Aaa küfür ediyor' oluyor. Ki biz albümde küfür etmedik zaten. Küfür gibi olan yerleri de sansürledik, kötü örnek olmasın diye. Tabii sert söylemler var içinde, sitem, belli bir isyan olduğu için sert bir söylem de gerekiyor. Bir şeyi direkt söylemek yerine dolaylı yollardan kelimeyi yerleştirmek, cümlenin içine koymak, ona göre metinler hazırlamak bir sanattır.  

Türkiye'de rap altın çağını mı yaşıyor?

Ceza: Yok bence daha değil. Çok güzel günler göreceğiz.

K.H: Rap müziği çok güzel bir kalp atışı yakaladı. Millet ısındı ve asıl olayı anlamaya başladılar. Medya ve televizyon da bize destek olursa daha da güzel olacaktır.

Rap müziğin popüler olması ilerde dejenere edileceği korkusu oluşturmuyor mu?

Ceza: Kesinlikle hayır. Her tarz müzik popüler artık dünyada. İnsanların kimi popüler olmak için, ünlü olmak için müzik yapar kimisi de iyi müzik yapar popüler olur. Bizim işte yaptığımız bu. Biz müziğimizi yapıyoruz insanlar beğendiği için popüler oluyoruz. İyi müzik yaparsanız insanlar sizi duyar, keşfeder ve dinlerler. Hip-hop da böyle bir müzik, güzel olduğu anlaşıldıkça Türkiye'de popüler olmaya başladı. Birçok pop sanatçısı düetler istiyor, kendi saundlarında hip-hop materyalleri kullanıyorlar.

Dizilerde rap müziğin çokça kullanılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ceza: Bu ufak bir örnek ama ben bunun çok başarılı olduğuna inanıyorum. Bana ve diziye de çok yararlı oldu. Daha önce de yirmiye yakın sinema filmine ve tiyatro oyunları için müzikler verdim. Bu çalışmalar çok güzel ve önemli. Yaptığınız işin ciddi bir şey olduğunun kanıtı bir anlamda. Yaptıklarınızın sanatın başka bir alanından istenmesi ve değer verilmesi benim için çok anlamlı ve sanatınızın nereye geldiğinin bir göstergesi. Gidip sansasyonel bir şey yapmak ya da bir magazin olayında boy göstermenin yerine bir diziye müzik vermeniz daha güzel.

Bir rap star yarışmasında jüri üyesisiniz. Yarışmadan gerçek bir star çıkar mı?

Ceza: Bu programı yapmam için bana bir buçuk seneden beri ısrar ediyorlar. Aslında öncesinde ben bu programın çok fazla kişiyi etkileyebileceğine inanmıyordum. Ama mantıklı düşündüğüm zaman neden olmasın dedim. Bana Anadolu'dan çok fazla mail geliyor ve gençler rap müziğiyle ilgili bir şeyler görmek istiyor televizyonda. Eğitimiyle ve nasıl yapıldığıyla ilgili bir şeyler görmek, eleştirileri dinlemek istiyorlar. Program daha yeni başladı. Başta bana göre büyük yanlışlıklar oldu ama ilerleyen zamanlarda düzelteceğiz. Biz bu işin başında olmasaydık, kesinlikle çok kötü olabilirdi. Şu anda yapımcıların, yönetmenin ve üçüncü kişilerin etkileriyle bir şeyler yapılıyor. Ama önümüzdeki haftadan itibaren rap müziğiyle ilgili, inşallah, daha düzgün şeyler göstereceğiz. Bu Türkiye'de rap müziğinin tarihine geçecek bir olay. Kesinlikle yararlı olacağına inanıyorum. Bizim için de farklı bir heyecan. Devamı olacaksa da bizim istediğimiz gibi olacak. Kimse tedirgin olmasın, bu program müziğimize çok hayran kazandırıyor. Buradan da bir rap star doğacak bence.

Son zamanlarda toplumun her kesiminden ve her ideolojiden insan rap müziği dinlemeye başladı. Bu nasıl oluştu sizce?

Ceza: Ben bu toplumun içinde, Üsküdar'da, doğdum büyüdüm. Komşularımız Ermeni ve Rum'du. Ama aramızda hiçbir zaman inanç sorun olmadı. Biz bu şekilde büyüdük; Alevî-Sünni, inançlı inançsız konularının lafı dahi geçmedi. Arkadaşlığımızı böyle sürdürdük ve müziğimizde de bunu anlatmaya çalışıyoruz. İnsanlara bakıyorum başka düşünen öbürüne öteki muamelesi yapıyor. Bunu ortadan kaldırmamız lazım. Zira her koyun kendi bacağından asılır. Biz müziğimizde bu havayı soluyan her gencin çektiği problemleri, ortak dertleri anlatıyoruz ve herkes bizim müziğimizde kendine ait bir şey buluyor. Ben ne dini ne de ideolojik bir görüşü müziğime alet etmiyorum. İnsanlar inançları yüzünden birbirlerinden uzaklaşmasınlar. Bomba Plak bunun aksini düşünenlere en güzel cevap bence. Killa Hakan'la yan yana gelmemiz de çok önemli bir örnek. İnsan hesabını öbür tarafta verecek zaten. Bu dünyada kimsenin kimseye hesap kesmeye hakkı yok.

K.H: Bu türden tartışmalara gülüp geçmekten başka yapacak hiçbir şey yok. Aramızda hiç böyle bir muhabbet dolaşmaz. İster zenci ister Hıristiyan olsun, hiç fark etmez. Bizim merkezimizde insan var. Biz güzel bir dünya için çalışıyoruz.

Filistin konusunda bir çıkışınız oldu. Bu albümde de savaşı eleştiriyorsunuz. Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Ceza: Bu konuyu her albümde ve her fırsatta dile getiriyoruz. Her albümde savaşı kınayan ve eleştiren bir şarkımız mutlaka oluyor. Filistin konusunda sürekli takipteyiz. Sonuçta gazetelerin ve televizyonların gösterdiği kadar görüyoruz orayı. Gerçeklerin daha acı olduğunu biliyoruz. Burada insanlar büyük bir zulüm gördü. Bunu yapan insanlar tarihten hiç ders almamışlar. Bu insanların bir şekilde uyarılması ve durdurulması gerekir. BM ve Amerika'nın gücü yetmedi İsrail'i durdurmaya. Bizim gücümüzün yetmeyeceğini biliyorum ama en azından bu toplumda yaşayan gençler bir şeylerin farkında olsun. Ezilen bir halk olduğu zaman seslerini çıkarsınlar. Biz sorumluluk sahibi müzisyenler olduğumuz için halkı da uyarıyoruz. Bizi dinleyenler laylaylom şeklinde dinlemesin. Verdiğimiz mesajlara dikkat etsinler. Filistin sorunu var, bunu bilsinler ve zamanı gelince onlar da tepkilerini göstersinler. Bu albümdeki Paydos şarkısı bu durumu özetliyor. Orda geçmişte yapılan birçok zulme telmih ederek insanları uyarıyoruz. İsrail Filistin'de büyük bir insanlık ayıbı yaptı. Bunu her zaman eleştiriyorum.

K.H: Orada bir zulüm var ve sanatçı olarak bize insanları uyandırmak düşer, biz de bunu yapıyoruz. Bir zulüm olursa parmak kaldırır ve gösteririz. Bu insanlık görevimiz.
 
Ali PEKTAŞ
Zaman Gazetesi Gençlik Eki

Satın Al: Ceza & Killa Hakan - Bomba Plak

**************************************************************************************************************************************************************************
 
  hayat-we-ben.tr.gg  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol